Quantcast
Channel: Girişim Haber - Dünya'dan
Viewing all 43 articles
Browse latest View live

Kadın Girişimciler İçin Güzel Bir İş Fikri: "Dikiş Kafe"

$
0
0

Linda Eilers tarafından kurulan “Linkle” isimli özel “dikiş kafe”si, şu ana kadar bizim saptadığımız ilk dikiş kafesi olma özelliği taşıyor. Örgü klüpleri, geçtiğimiz beş sene içerisinde  hızla yayılmış,  erkekli  kadınlı el işleri yapılan özel mekanlar açılmıştı.

Linkle Dikiş Kafe” ise; dikişi makineleştirmesiyle değişik bir versiyon olarak karşımıza çıkıyor. Bir dikiş makinesi, iğneler, şişler ve örgü yün çantasına  göre daha masraflı olmakla beraber hassasiyeti daha fazla ve işçiliği hızlı.

Dikiş Kafe”nin açılış hikayesi ise; bir yıl önce Linda Eilers  Hollanda’da dikiş dersleri veriyordu. Bu arada dikişe insanların ilgisinin arttığını ve kendi elbiselerini dikmek için çaba gösterdiklerini farketti. Eilers, pazardaki boşluğu görüp yaşadığı şehirden, kiraları daha ucuz  ve zanaatkarları bol olan Berlin şehrine  geçerek bu beklentiyi fırsata dönüştürmek için ilk adımı atmış.


Linda Eilers, dikiş kafesini  internet kafe  işletir gibi, 13:00-22:00 saatleri arasında, Pazartesi hariç haftanın tüm günleri açık olacak şekilde, saati 5 Euro’dan işletiyor. Linkle Dikiş Kafe’ye isteyen insanlar, içeri girip makina başında kendi işlerine odaklanıyor ve işlerini görüyorlar.

Dikiş Kafe bünyesinde, on adet dikiş makinesinin yanında müşterilerin elinin altında kesim tablosu bulunmaktadır. En önemlisi; Linda Eilers’ in geniş bilgi ve tecrübesi onlara eşlik etmektedir. Müşterilerine teknik yardımda (elbise ve çanta dikişleri vs…) bulunup tavsiyeler de verir. Linkle  müşterilerine geniş bir yelpazede hizmet vermektedir. Genç işi jeanlerden gelinliğe kadar dikiş dersleri vermektedir. Bu iş, belki en kazaçlı girişim olarak görülmeyebilir ancak sevdiğiniz işi yapmak ve bu işi yaparken para kazanmak cazip gelebilir.

Dikiş Kafe’ler, ülkemizde özellikle kadın girişimciler için iyi bir iş fikri fırsatı olabilir. Dikiş dikmek isteyen ya da ek iş olarak dikiş hizmeti veren ama dikiş makinası olmayan kadınlar için bu tür kafelerde işlerini görmek iyi bir seçimdir. Müşterilerin, 1 saatliğine bir makine kiraladıklarını düşünürsek, 1 saat içinde bir dikiş makinesinde epey dikiş dikilebilir ve ürün çıkarılabilir, yani bu tür kafelerden müşteriler de oldukça yararlanır. Ayrıca kafeleri işleten girişimcilerin de, Linda Eilers gibi iyi dikiş bilmeleri, müşteri artışı ve devamlılığı açısından büyük bir avantaj olacaktır. Kafede aynı zamanda dikiş kursları düzenlenebilir hatta kermesler ya da küçük bir vitrin satış bölümü açılabilir ve kullanıcıların ürünü satışa sunulabilir. Dikiş kafeler aynı zamanda, kadınlar için sosyal iletişimi artırıcı bir buluşma yeri gibi de kullanılabilir. İçinde aynı zamanda, tuhafiyeler gibi bir kısmında iğne, iplik vs.. dikiş malzemeleri satılabilir. Her durumda, hem girişimci hem de kullanıcılar için faydalı bir iş fikrine dönüştürülebilir.

İş Fikirlerikaynaklı alıntı haberimizi başta kadın girişimcilerimiz olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!


Sağlıkta Oyunun Kurallarını Değiştiren İş Modelleri Aranıyor!

$
0
0

Boehringer Ingelheim ve Ashoka, Ashoka Changemakers® online platformunu kullanarak dünyanın dört bir yanından sağlık alanının kilit sorunlarını çözümleyen iş modellerini ortaya çıkarıyor. “Sağlıkta Dönüşüm: Oyunun Kurallarını Değiştiren İş Modelleri” adıyla düzenlenen online Changemakers® yarışmasına 10 Nisan 2013 tarihine kadar tüm birey, grup ve sivil toplum kuruluşları katılabiliyor.

Boehringer Ingelheim Güney Avrupa Başkan Yardımcısı ve Daha Fazla Sağlık Yönetim Kurulu Başkanı Jean Scheftsik de Szolnok, “Özellikle gelişmiş ülkelerdeki geleneksel sağlık sistemlerinde; hizmet verenler, sigorta şirketleri ve kamu kuruluşları gibi temel aktörler birbirinden kopuk bir şekilde, yeterince iletişim ve işbirliği içinde olmadan çalışıyorlar. Bu farklı aktörlerin birbirinden ayrı çalışması, sağlık sistemlerinin hastalar ve toplum için gerçek değerler oluşturmasını engelliyor. Sağlıkta dönüşüm yaratmak için, sağlık sistemlerindeki temel aktörler arasındaki ayrımları aşan, yenilikçi iş modellerine ihtiyaç var” şeklinde konuştu.

Sağlıkta Dönüşüm Changemakers® yarışması, gelişmekte olan ülkelerde de sağlık sistemlerini dönüştürmeyi, kaynak sıkıntısı, aktörlerin sağlık sorunlarının çözümüne yönelik irade eksikliği ve sektörler arası (kamu, özel sektör ve sivil toplum) iletişim kopukluğu gibi sorunları ele alan iş modellerini desteklemeyi hedefliyor.

Sağlıkta Dönüşüm Changemakers® yarışması tasarlanırken 2012 yılında düzenlenen Daha Fazla Sağlık Changemakers® yarışmasının bulguların ve ortaya koyduğu sonuçların temel alındığını belirten Ashoka Başkanı Diana Wells, “Geçen yılki Changemakers® yarışması dünyada sağlık sorunlarına sistematik çözümler getiren sosyal girişimcilerin bilgi birikimlerini ortaya koymuştu. Hep birlikte sosyal girişimcilerin özellikle pratisyen hekim ve sağlık personeli eksikliklerini gidermedeki yaratıcı yöntemlerini ve gerek kırsal gerekse kentsel bölgelerde yaşayan düşük gelirli nüfusa yönelik geliştirdiği yenilikçi sağlık hizmetlerini görmüştük. Sağlık alanında yeni çözümleri keşfetmek için bir kez daha Boehringer Ingelheim ile işbirliği yaptığımız için çok mutluyuz” dedi.

Yarışma kapsamında toplamı 85 bin ABD doları bulan maddi destek ve dereceye giren başvuruların iş modellerini geliştirmelerini sağlamak üzere danışmanlık destekleri verilecek. Dereceye giren başvuru sahipleri ayrıca, bulundukları ülkelerdeki Boehringer Ingelheim ofisleriyle de bir araya gelerek işbirlikleri geliştirme imkanı bulacaklar.

Detaylı bilgi ve katılım için www.changemakers.com/healthbiz adresini ziyaret edebilirsiniz.

Boehringer Ingelheim Hakkında

Boehringer Ingelheim, dünyanın önde gelen 20 ilaç şirketinden biridir. Genel merkezi Almanya’nın Ingelheim kentinde bulunan şirket, dünya genelinde 145 iştiraki ve 44.000’den fazla çalışanı ile faaliyet göstermektedir. Aile şirketi olarak kurulduğu 1885 yılından bu yana kendini insan ve hayvan ilaçları için yüksek tedavi değeri olan yepyeni ürünlerin araştırma, geliştirme, üretim ve pazarlamasına adamıştır.

Sosyal sorumluluk konusunda üzerine düşen görevi yerine getirmek Boehringer Ingelheim kültürünün önemli bir parçasıdır. Sosyal projelere olan bağlılık ve tüm çalışanlarını önemseme, saygı, eşit fırsatlar, kariyer ve aile yaşamı arasındaki denge ortak işbirliğinin temelini oluşturmaktadır. Çevre koruması ve sürdürülebilirliği Boehringer Ingelheim’in girişimlerinde her zaman ana odak noktası olmuştur. Boehringer Ingelheim ile iligili daha fazla bilgi içinwww.boehringer-ingelheim.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Ashoka ve Changemakers® Yarışmaları Hakkında

Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimci ağı Ashoka, Changemakers® yarışmaları yoluyla benzer ilgi alanlarından yenilikçi sosyal girişimcileri buluşturuyor ve fikir ve projelerini maddi ve manevi olarak destek destekliyor. Changemakers®şimdiye dek 125 ülkeden 10.000'i aşkın fikir ve projeye 600 milyon ABD dolarından fazla kaynak aktardı. Şu anda ise bünyesinde başta sağlık, kadın ve teknoloji ile yerel ekonomilerin güçlendirilmesi konularında açık yarışmalar ve diğer konularda sayısız fırsat bulunuyor. Detaylı bilgi için www.changemakers.com  (Websitesi İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Portekizce, Almanca, Arapça ve Çince dillerinde yayınlanabilmektedir.)

Haberimizi sağlık sektörü ile ilgilenen girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Çevreci Türk Şirketleri Avrupa'da Rekabet İçin Gün Sayıyor!

$
0
0

Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Birliği’ne üye 27 ülke ile üyelik müzakerelerini yürüten Hırvatistan ile Türkiye’de verilen ‘Sürdürülebilirlik için Inovasyon-Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’nin Türkiye Programı’na katılım heyecanı yakında başlıyor.

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin şansının da yüksek olduğu ödüller, işletmelerde sürdürülebilirlik çalışmalarının yaygınlaştırılmasını sağlamak için inovasyonun teşvik edilmesini hedefliyor.

İşletmelerde sürdürülebilirlik çalışmalarının yaygınlaştırılmasını sağlamak için inovasyonun teşvik edilmesini hedefleyen ‘Sürdürülebilirlik için Inovasyon-Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’nin Türkiye Programı’nda 2013-2014 dönemi heyecanı başlıyor.

Türkiye Programı REC Türkiye ile TÜSİAD işbirliğiyle düzenlenen ‘Sürdürülebilirlik için Inovasyon-Avrupa Birliği Çevre Ödülleri;’ ‘yönetim’, ‘ürün’, ‘süreç’ ve ‘uluslararası işbirliği’ olmak üzere dört kategoride verilirken Türkiye ödül sürecine 2006 yılından beri katılıyor.

Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa Birliği’ne üye 27 ülke ve üyelik müzakerelerini yürüten Hırvatistan ile Türkiye’de verilen ödüller, çevre dostu yönetim anlayışı, uygulama ve ürünlere öncülük eden işletmelerin başarılarını takdir etmek ve diğer kurumların bu anlayışı benimsemelerini desteklemek amacıyla iki yılda bir sahiplerini buluyor.

Küçük ve Orta ölçekli İşletmelerin Şansı da Yüksek!

Sürdürülebilirlik için Inovasyon-Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’nin Avrupa jürisinde dört dönemdir Türkiye Programı jüri üyesi olarak görev yapan, iki dönem jüri başkanı olan aynı zamanda Avrupa jürisinde de yer alan Şeyda Keskin, ödül süreci ile ilgili bilgi verirken özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin şansının daha çok olduğunu ve bugüne kadar bu ölçekte ödülleri Avrupa’da kazanan çok sayıda şirket bulunduğunu açıkladı.

Yönetim, ürün ve süreç kategorilerinde bugüne kadar aralarında Erdemir, Arçelik, Ford Otomotiv, Enerjisa, Kros Teknolojik Ürünler A.Ş. gibi Türk kuruluşlarının ödül kazandığını hatırlatan Keskin, bu sürece katılmanın ve Avrupa Birliği’nin yaklaşımlarını benimsemenin çok önemli olduğunu vurguladı. Keskin, “Kabul etsek de etmesek de Avrupa Birliği uyum yasaları, değişen çevresel, ekonomik ve toplumsal şartlar  hepimizi çevre konusunda Avrupa Birliği’nin stratejilerine uymaya zorluyor” dedi.

Geleceği Görmek Yeterli!

Avrupa Birliği 2020 stratejisinin ‘Akıllı Büyüme: Bilgiye ve İnovasyona dayalı bir ekonomi’, ‘Sürdürülebilir Büyüme: Kaynaklarını verimli kullanan, daha yeşil ve daha rekabetçi bir ekonomi’ ve ‘Kapsamlı Büyüme: Yüksek istihdam sağlayarak sosyal ve bölgesel uyumu destekleyen ekonomi’ olmak üzere üç temel hedef belirlediğini aktaran Şeyda Keskin, şunları söyledi:

“Belirlenen bu temel hedeflerin hayata geçirilmesi için Avrupa Komisyonu‘kaynakları verimli kullanan bir Avrupa  vizyonu tanımlayarak inovasyona dayalı sürdürülebilir işletme anlayışı benimsemiş şirketlerin ödüllendirilmesinin gereğini ortaya koyuyor.  Bu süreçte yer almak veya bunu öğrenmek için büyük ölçekli bir kuruluş olunmasına gerek yok sadece geleceği görmek yeterli. Avrupa ödül sürecinde incelediğim dosyalardan büyük çoğunluğu küçük ölçekli kuruluştu. Bu stratejilere yönelik karar almadıkça rekabet şansı yakalamak ve sürdürülebilir bir şirket olmak çok zor.”

‘Sürdürülebilirlik için Inovasyon-Avrupa Birliği Çevre Ödülleri’ 2013-2014 Türkiye Programı için müracaatların çok yakında başlayacağını da hatırlatan Keskin, katılım şartlarının REC Türkiye’den öğrenilebileceğini sözlerine ekledi.

Avrupa Birliği Çevre Ödülleri Hakkında: Avrupa Birliği Çevre Ödülleri‘yönetim’, ‘ürün’, ‘süreç’ ve ‘uluslararası işbirliği’ olmak üzere dört kategoride verilirken Türkiye ödül sürecine 2006 yılından beri katılıyor. Türkiye’de kendi kategorisinde başarılı olan kuruluşlar  Brüksel’e gönderiliyor. Tüm Avrupa’dan gelen kuruluşlar arasında değerlendirilip bu ödülün sahibi oluyor.

Detaylı bilgi için www.abcevreodulleri.org adresini ziyaret edebilir, aşağıdaki iletişim bilgileriyle CitiPR'dan Derya Aslan ile iletişime geçebilirsiniz.

Tel: 0216 411 06 88 /  Mobil: 0532 261 64 35

Haberimizi çevreye duyarlı KOBİ'lerimiz, şirketlerimiz ve girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Huzurlarınızda Dünyanın En Yenilikçi 50 Şirketi!

$
0
0

Dünyanın lider yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) “Dünyanın En Yenilikçi 50 Şirketini” hazırladığı raporla açıkladı. Bu yıl listede Apple, Google ve Samsung ilk üçte yer alırken, Kia Motors, Nissan, BASF, Anheuser InBev, SoftBank, Huawei, Caterpillar, Twitter, China Petroleum & Chemical ve Airbus listeye ilk kez giriş yapan yenilikçi şirketler oldu.

BCG’nin 2004 yılından bu yana 1.500’den fazla global şirket üst düzey yöneticisinin katılımı ile gerçekleştirdiği ve “inovasyon” kavramının değerlendirildiği çalışma, sektörel, bölgesel ve yıllar arası karşılaştırma imkanı sağlıyor.

BCG’nin araştırma sonuçları “inovasyon" kavramının farklı ülkelerde ve sektörlerdeki CEO’ların gündemlerinde giderek daha öncelikli olarak  yer almaya başladığını gösteriyor. BCG çalışmasına göre, katılımcıların yüzde 76‘sı inovasyonun stratejik öncelik sıralamasında ilk üçte yer aldığını düşünüyor – aynı oranın 2004’te %66 ve 2010'da %72 olduğu düşünülürse, inovasyonun öneminin devam eden bir artış gösterdiği ortaya çıkıyor. Bu yılın sonuçlarına göre şirketler inovasyona verdikleri önemi yatırımla da destekliyorlar. Buna paralel olarak ankete katılanların %69‘u 2012 yılında inovasyona yaptıkları yatırımların artmasını beklediğini ifade ediyorlar.

İnovasyona verilen önem ve yapılan yatırımlar bölgeler arası önemli farklılıklar gösteriyor. Gelişmekte olan ülkelerde inovasyona verilen öncelik ve yatırım artışı eğiliminin daha fazla olduğu görülüyor. Amerika ve Avrupa’nın inovasyona verdiği önemin gelişmekte olan ülkelerin oldukça gerisinde kaldığı son iki araştırmada açıkça ortaya konmuş durumda. Bu yıl Hintli şirketlerin %90'ı, Güney Amerikalı şirketlerin %89'u inovasyonu ilk üç öncelik içine alırken, bu oran Avrupa'da %80'e, ABD ise %66'ya düşüyor.

BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan Türkiye'nin de gelişmekte olan ülkelerdeki trendi göstermeye başladığını vurguluyor ve devam ediyor: "Türk şirketlerinde inovasyon konusuna daha çok eğilmeye başladığını gözlemliyoruz. Bu inovasyon sadece teknoloji alanlarıyla da kısıtlı değil – birçok şirket özellikle iş modeli anlamında inovasyon arayışında. Bu dijital olanakların iş modeline entegre edilmesinden, müşteriye daha fazla yaklaşmaya ve daha verimli iş modeli arayışlarına kadar geniş bir çerçeveyi kapsıyor.”

Dünya'da En Yenilikçi Şirketler Kim?

Teknoloji ve Telekom şirketleri en yenilikçi 10 şirket sıralamasında 7 şirket ile yer alarak yenilikçilik alanındaki hâkimiyetlerini sürdürmekte. Bu şirketlerin pek çoğu (Apple, Google, Microsoft, IBM ve Sony) uzun yıllardır listedeki yerlerini koruyorlar.

BCG Türkiye Yönetici Ortağı Deran Taşkıran’a göre: “Artık inovasyon denildiğinde yöneticilerin aklına yalnızca bit ve bytle'ların geldiği devir sona erdi. Bu yıl ilk kez endüstriyel ürünler ve otomotiv gibi geleneksel endüstriler, tıpkı teknoloji ve telekomünikasyon sektörlerinin 2010 yılında gerçekleştirdiği gibi listenin %40‘ını oluşturmayı başardı.”

  • Tüketici ve perakende sektörü, teknoloji ve telekomünikasyondan sonra gelen en yenilikçi sektör - ilk 50'nin 12'sini Haier, Amazon, Coca-Cola, Wal-Mart ve Starbucks gibi tüketici/ perakende firmaları oluşturuyor.
  • Otomotiv firmaları ilk 50'nin içinde 10 firma ile temsil ediliyorlar ve bu yıl ilk 50'ye 5 otomotiv şirketi daha girdi.
  • Endüstriyel sektörlerde ise 2010'da 3 olan firma sayısı, bu sene 10'a çıkıyor. Global devler Caterpillar, DuPont, Philips, BASF ve 3M 2012’nin en yenilikçi 50 Şirketinin sıralandığı listeye girmeyi tekrar başardılar.

BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan bu şirketlere ek olarak, birden fazla sektörde hizmet veren holding yapısındaki şirketlerin de bu yıl listede daha fazla yer aldığını vurguluyor:

“İnovasyon küçük bir faaliyet alanında başarılar göstermiş bir dünya olsa da, bu dünya en güçlü ve birden fazla alanlarda faaliyet gösteren holding şirketlerinin de büyüklükleriyle ölçülebilir bir avantaj elde ettiği bir alandır. En yenilikçi 50 şirketin 11’ini  BASF, DuPont, General Electric, Haier, Hyundai, Philips, Samsung, Siemens, Tata, 3M ve Virgin gibi grup şirketler oluşturmakta ve bu seçkin ve büyük şirket grupları inovasyon yetkinliğini geliştirerek merkezden iştiraklere değer katmaktadırlar. Türkiye'de de geniş bir yelpazeye sahip birçok güçlü holding var. Bu şirketlerin de ülkemizde inovasyonun yayılması anlamında önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz."

Türk Şirketler Dünyanın Yenilikçilerinden Ne Öğrenebilir?

BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan en yenilikçi şirketler olarak kabul edilen şirketlere bakıldığında, onları diğerlerinden ayıran 6 ana farklı faktör olduğunun altını çiziyor ve Türk şirketlerinin de bu iyi uygulamalardan yararlanabileceğini vurguluyor:

  1. Müşterileri sürece erken bir noktada dahil etmek: Pek çok yenilikçi şirket, yeni fikir geliştirme ve inovasyon kararları alma süreçlerinde müşterilerinden yararlanıyor.
  2. Zorlu kararları mutlaka veri analizinin ışığında vermek: Yeniliklere yön veren yöneticiler, rakamsal analizlerle desteklenen yatırım kararlarını alırken rahat davranıyorlar çünkü bu kararlar doğru ve detaylı verilerden yararlanarak alınıyor.
  3. Alternatifleri stratejik olarak değerlendirmek: Yükselişte olan şirketlerin liderleri iştirakler, pazarlar, bölgeler ve diğer belirleyiciler üzerinde inovasyon yatırımının nasıl yönlendirileceği konusunda net kararlar alırken, bu kararları geçmiş yılın bütçesinden ziyade gelecekteki fırsatları değerlendirerek alıyorlar.
  4. Üst yönetimin inovasyona inanması: BCG çalışmasına göre, şirketlere inovasyonu getirmede ve yaygınlaştırmada en etkili itici gücün şirket CEO’ları olduğu görülüyor.
  5. İnovasyona bütünsel olarak yaklaşmak: Başarılı inovasyonu sağlayabilen şirketler, yenilikçilik stratejilerini oluştururken bütünsel bir yaklaşım sergiliyorlar ve yenilikçiliğin rekabete karşı nasıl bir avantaj oluşturacağini detaylı olarak değerlendiriyorlar. 
  6. Fikri mülkiyet haklarının en iyi şekilde kullanılması: Başarılı yenilikçiler, aynı zamanda, fikri mülkiyet haklarını, yenilik gündemlerini desteklemek, hızlandırmak ve değer kazanmak için güçlü bir silah olarak kullanılıyorlar.

BCG'ye göre 2012 Yılında Dünyada En Yenilikçi 50 Şirketi

 Şirket AdıSektör
1AppleTeknoloji ve Telekom
2GoogleTeknoloji ve Telekom
3SamsungTeknoloji ve Telekom
4MicrosoftTeknoloji ve Telekom
5FacebookTeknoloji ve Telekom
6IBMTeknoloji ve Telekom
7SonyTeknoloji ve Telekom
8HaierTüketici ve Perakende
9AmazonTüketici ve Perakende
10HyundaiOtomotiv
11ToyotaOtomotiv
12FordOtomotiv
13Kia MotorsOtomotiv
14BMWOtomotiv
15Hewlett-PackardTeknoloji ve Telekom
16General ElectricTeknoloji ve Telekom
17Coca-ColaTüketici ve Perakende
18DellTeknoloji ve Telekom
19IntelTeknoloji ve Telekom
20Wal-MartTüketici ve Perakende
21StarbucksTüketici ve Perakende
22NissanOtomotiv
23BASFEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
24HTCTeknoloji ve Telekom
25AudiOtomotiv
26SiemensEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
27LenovoTeknoloji ve Telekom
28HSBCFinansal Servisler
29General MotorsOtomotiv
30Anheuser InBevTüketici ve Perakende
31SoftBankTeknoloji ve Telekom
32Fast Retaililng Co.Tüketici ve Perakende
33PhilipsEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
34RenaultOtomotiv
35ShellEnerji ve Çevre
36HuaweiTeknoloji ve Telekom
37VirginTüketici ve Perakende
38BoeingEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
39NikeTüketici ve Perakende
40CaterpillarEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
41McDonaldsTüketici ve Perakende
42DuPontEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
43TwitterTeknoloji ve Telekom
44China Petroleum & ChemicalEnerji ve Çevre
45VolkwagenOtomotiv
46AirbusEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
47TataEndüstriyel Üretim ve Süreçleri
48İnditexTüketici ve Perakende
49Procter & GambleTüketici ve Perakende
503MEndüstriyel Üretim ve Süreçleri

Yenilikçi ve girişimci ruhlarından dolayı firmaları tebrik ediyor, haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

İşte Dünya'da İnovasyonda En Çok Gelişen 7 Şehir!

$
0
0

İş hayatında inovasyon dendiğinde öne çıkan en iyi şehirler hangileri? Bu şehirler yeni şirketleri ve akıllı düşünceleri nasıl destekliyorlar? Dünya genelinde ekonomiler yavaşlarken, şirketler, yatırımcılar ve girişimciler yeni iş alanı, zeki insan ve parlak fikir avına çıkmış durumda.

Birleşmiş Milletler ve Insead tarafından bir süre önce yayımlanan Küresel İnovasyon Endeksi, eğitim kurumları, dijital altyapı gibi unsurları dikkate alarak, inovasyonu en fazla destekleyen ülkeleri sıralıyor. Bu verilerden yola çıkarak bir araştırma gerçekleştiren Fortune da, inovasyon için en elverişli yedi şehri belirlemiş. Fortune’a göre “Yeni Silikon Vadisi neresi olacak?” sorusunu sormak yerinde, bundan sonra “Yeni İnovasyon Merkezi Neresi Olacak?” diye sormamız gerekecek.

ZÜRİH (İSVİÇRE): Google ve Yahoo, Avrupa mühendislik merkezlerini kurmak için Zürih’i seçtiler. ABD’li teknoloji devlerinin bu kararı almalarının nedeni Zürih’in sağlam altyapısının yanı sıra, yerel insan kaynağının da son derece eğitimli ve yetenekli olmasıydı. İsviçre, GSYIH başına düşen patent sayısı açısından dünya lideri konumunda. İsviçre hükümeti küçük yatırımcılar için çok fazla program sunuyor. Bu yüzden İsviçre çok sayıda yeni teknoloji şirketine ev sahipliği yapıyor.

STOCKHOLM (İSVEÇ):İsveç’in “Wireless Valley” (Kablosuz Vadi) adını taşıyan Kista bölgesinde yaklaşık 700 yüksek teknoloji şirketi faaliyet gösteriyor. İsveç hükümetinin Ar-Ge harcamaları GSYIH’nın yüzde 3.6′sına ulaşıyor. Ülkedeki yüksek eğitim sisteminin başarısı, önemli bilimsel yayınların ve araştırmaların da sayısını önemli ölçüde artırıyor. Stockholm, Intel, Symantec ve Oracle’ın yanı sıra, Angry Birds’ün yaratıcısı Rovio’nun ofislerine de ev sahipliği yapıyor.

SİNGAPUR: Singapur sağlık teknolojisi alanında önemli bir merkez olmaya hazırlanıyor. Öte yandan hem büyük şirketler hem de küçük girişimciler için destek programları devreye sokuluyor. Program, Ar-Ge yatırımlarına uygulanan vergi kredilerinin yanı sıra, Singapur’un gelişmiş telekom altyapısına ve yetenekli işgücüne ulaşım imkanı da sağlıyor. GlaxoSmithKline, Novartis, Abbott ve Roche gibi sağlık sektörü devleri de Singapour’da büyük merkezler açtılar.

DUBLİN (İRLANDA):Dublin’i öne çıkaran üç unsur var. Bunlar Londra’dan daha ucuz olması; İngilizce konuşulması ve düşük kurumsal vergi uygulaması. “Silicon Docks” adı verilen bölgede Google, Facebook, LinkedIn ve Zynga gibi teknoloji devlerinin uluslararası merkezleri bulunuyor. Twitter da geçtiğimiz yıl Londra ve Tokyo’nun ardından üçüncü uluslararası ofisini Dublin’de açacağını ifade etti. Şirket bu ofisi Avrupa merkezi yapacak. Bu arada her yıl düzenlenen Dublin Web Zirvesi, Avrupa’nın en önemli teknoloji konferanslarından birisi.

KOPENHAG (DANİMARKA): Geçtiğimiz sene bir grup teknoloji sektörü yöneticisi Founder’s House in Copenhagen isimli bir merkez açtı. Bu merkez kapsamında, teknoloji girişimcilerinin yetiştirilmesi hedefleniyor. Merkez, Nokia kampüsüne çok yakın bir bölgede konumlanıyor. Buradaki merkezler aynı zamanda Danimarka’nın önde gelen geliştiricilerinden destek alıyorlar.

OULU (FİNLANDİYA): Helsinki’nin yaklaşık 500 kilometre uzağında yer alan Oulu, Kuzey Finlandiya’nın en kalabalık şehri. 140 bin kişilik nüfusun 18 bini şehirde faaliyet gösteren 800 adet yüksek teknoloji şirketinde çalışıyor. Bu şirketler arasında Nokia, Hintli teknoloji devi Wipro ve ABD’li Pulse da yer alıyor. Şirketler, farklı programlarla inovasyonu destekleyen Oulu Üniversitesi ile işbirliği içindeler.

EİNDHOVEN (HOLLANDA): Intelligent Community Forum düşünce kuruluşu 2011 yılında Eindhoven’ın teknoloji bölgesi Brainport’u dünyanın en akıllı bölgesi seçti. Bölge 100 teknoloji şirketi ve 8 bin araştırmacıya ev sahipliği yapıyor.

Yazar Yorumu: "Ürün ve hizmetlere belkide  en fazla katma değeri ekleyen kavram" olan ivonasyon'un (yenilikçilik) farkına varmış ülkeler kendi stratejilerini çizmiş ve aksiyon almış durumdalar. Dünya da durum böyle. Peki biz ülke olarak ne yapıyoruz? Ne yapmalıyız? Bu sorunun cevabını, aldığım bir girişimcilik eğitiminde eğitmen olan Salih Keskin'den dinlemiştim. Namı diğer İnovason Umanı olan Salih Keskin Hoca tam olarak inovasyon ile dertlenmiş bir eğitmen.

Kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ama, Salih Keskin Hoca'nın tamda bu haber içeriğimizle örtüşen yorumunun özeti şöyleydi. Yeri gelmişken kaleme dökmek istedim. 

"2023 hedefleri olan; sanayileşme trenini kaçırmış, teknoloji üretim treninin ise son vagonlarında olan, girişimcilik ve inovasyon farkındalıklarını yeni yeni sağlamaya başlayan bir tüketim toplumuyuz. Buna rağmen pratik zeka ve buluşçuluk genlerimizde var. Ancak bilinç ve vizyon eksikliğimizden dolayı bu özelliğimizi sadece gündelik işlerimizde kullanıyoruz. Eğer genç toplumumuzun bu özelliklerini ticari inovasyon yapabilme yeteneğine çevirebilirsek ve "Dünyanın İnovasyon Üssü Olma" vizyonunu toplumumuzun önüne cazip bir hedef olarak koyabilirsek inovasyon treninin lokomotifi bile olabiliriz."

Darısı bizim şehirlerimizin de başına! diyor, Kobi Destek kaynaklı derleme haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Aydın Şenkut Silikon Vadisinin En Başarılı İkinci Sermayedarı Oldu!

$
0
0

Google kurulduğunda ürün müdürü olarak işe alınan ve dev şirketin 30. çalışanı olan Aydın Şenkut, 2005 yılında kurduğu venture capital (risk sermaye) şirketi Felicis Ventures ile başarıdan başarıya koşuyor.

Özel sermayeli şirketlere finansal analist hizmeti sunan PrivCo tarafından 2012'nin en başarılı 20 teknoloji şirketi belirlendi. 2012 yılında el değiştiren şirket sayısına göre yapılan sıralamada Intel Capital'in ardından Silikon Vadisi'nin en başarılı şirketi Felicis Ventures seçildi. Felicis Ventures, kuruluşuna destek verdiği yazılımla kontrol edilen network şirketi Meraki'yi 1.2 milyar dolaraCisco Systems'e geçen yıl satmıştı. Meraki, şirketin bugüne kadar satışını gerçekleştirdiği en büyük işlem oldu. Aydın Şenkut, yine finansal olarak destek olduğu sosyal medya pazarlama şirketi Wildfire Interactive, Inc.'i geçen yıl satmıştı. 

Aydın Şenkut'un kuruluşunda parasal destek verdiği şirketler arasında dünyaca ünlü Rovio tarafından geliştirilen Angry Birds, 2009 yılında Intiut tarafından satın alınan personel finans şirketi Mint.com, Apple tarafından geçen yıl alınan Chomp, Facebook'un satın aldığı Karma şirketleri yer alıyor. Her yıl 15-20 arasında şirkete destek olan Şenkut, Google'un kurucusu Larry Page ile bir yıla yakın süre birlikte çalıştı. 

En Başarılı 20 Risk Sermaye Şirketi

1- Intel Capital

2- Felicis Ventures

3- SVAngel

4- Sequoia Capital

5- First Bound Capital

6- BV Battery Ventures

7- DFJ

8- greylockpartners

9- ignition

10- Google Ventures

11- True Ventures

12- Benchmark

13- Lerer Ventures

14- Menlo

15- Polaris

16- Accel Partners

17- Bain Capital Ventures

18- Redpoint

19- RRE Ventures

20- Focus Ventures

Girişim Haber olarak Aydın Şenkut'a ve  Felicis Ventures ekibine başarılarının devamını diliyor, Turk Avenue kaynaklı haberimizi girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgisine ve bilgisine sunuyoruz. 

Erdem Öztürk / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Öğrencilerimiz Uluslararası Robot Yarışmasından Birincilikle Döndü!

$
0
0

New York’ta liseler arası organize edilen bilim ve teknoloji içerikli robot yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Tepekent Anadolu Lisesiöğrencileri alanlarında birincilik ödülünü alarak yurda döndü.

Her yıl büyük bir ilgi ve yoğun bir katılım ile düzenlenen yarışmaya bu yıl Kanada, Brezilya, Türkiye ve İngiltere’den katılan öğrencilerin yanı sıra ABD’nin 52 eyaletin de bulunan liselerde katılım gösterdi. Teknoloji ve bilim tutkunu öğrencilerin hazırladıkları toplam 200 robot kategorilere ayrılan kulvarlarda kıyasıya yarıştı. Kendi kategorilerinde birincilik kupasını almaya hak kazanan Oğuzhan Karayün ve ekibi İstanbul’un Yıldızları 24 Nisan’da St.Louis’de yapılacak Dünya Şampiyonası’na İstanbul’un Yıldızları Adom Robotics adıyla katılmaya hak kazandı

Öğrencilerin bilimsel ve sosyal becerilerini geliştirmek amacıyla New York FIRST tarafından dünya’nın en büyük fuar merkezlerinden bir tanesi kabul edilen Javit Center’da organize edilen yarışmaya İstanbul’dan Tepekent Anadolu Lisesi ve Kocaeli’nden İnanç Lisesi adına katılan öğrenciler robotlarını yarıştırdı. Öğrencilere destek ve moral vermek için açılış programına katılan New York Başkonsolosu Levent Bilgen, genç beyinlerin dışarıda tanıtılmasının kendi görevleri çerçevesinde olduğunu belirterek yarışmaya katılan öğrencilerle gurur duyduklarını söyledi.

“Çok Çalıştık, İnandık ve Başardık”

‘İstanbul’un Yıldızları’ ismiyle yarışmaya katılan Tepekent Anadolu Lisesi takımı kaptanı Oğuzhan Karayün ve Cem Alkan, Türk Gençliğinin adını Tüm dünya gençliğine duyurmak için yarışmaya katıldıklarını dile getirirken, takım kaptanı Oğuzhan Karayün sözlerine şu şekilde devam etti:

“Yarışma için kısa bir süre içerisinde çalışma olanağı bulabilmemize rağmen, hak ettiğimiz başarıyı elde ettik. Güçlü bir ekip ile buraya geldik. Dünya Şampiyonasında Ülkemizi temsil etme şansını yakaladık. Tepekent Lisesi Müdürü, öğrencileri ve öğretmenleri, aile birliği yönetimi aynı zamanda yarışma organizatörü Adom Ajans ile çok iyi bir ekip oluşturduk. Alacağımız başarıdan emin olan, ekip ruhuna ve bize inanarak bizi desteklemek amacıyla binlerce kilometre yol kat ederek gelen, Büyükçekmece Kaymakamı İbrahim Yurdakul, Büyükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Avni Sandıkçı, Tepekent Anadolu Lisesi Müdürü Behçet Söğüt ve Adom Ajans Yönetim kurulu başkanı Nezir Karayün’ e teşekkür ediyoruz.”

BTnet kaynaklı alıntı haberimizi, azim ve inancın hangi boyuttaki başarıların önünü açabileceğine güzel bir örnek olması için tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

GİV, Global Düşünen Girişimci İşadamlarını Çin'e Götürüyor!

$
0
0

Girişimci İşadamları Vakfı üyelerine ve girişimci işadamlarına yönelik çalışmalarına tam gaz devam ediyor. GİVDış İlişkiler Konseyi12-19 Nisan 2013 tarihleri arasında sadece Çin’in değil Asya’nın en büyük fuarı olan Çin İthalat ve İhracatFuarı'na, diğer adıyla Kanton Fuarı‘na bir gezi düzenliyor.

"Çin’den ne almalıyız?" yerine "Çin’e Ne Satabiliriz?" düsturuyla planlanan bu gezide, GİV konseyi ve katılacak olan girişimci işadamları; Dünyanın ticaret hayatına yön veren bu ülkeyi gözlemlemeye ve ülkedeki fırsatları keşfetmeye gidiyor.

Katılmak isteyen tüm girişimci işadamlarına açık olan bu geziye katılmak içinbaşvuru formundanön kayıt yaptırmanız gerekiyor. Sorularınız için disiliskiler@giv.org.tr adresine mail atabilir ya da 553 203 8723 nolu telefondan Merve Barsan’a ulaşabilirsiniz.

Unutmayın, kontenjan sınırlı olduğundan ön kayıt yaptırmanız gerekiyor. GİV Çin Fuar Gezisi'nin detaylarını aşağıdaki görselde bulabilirsiniz;

Haberimizi Çin ve Asya pazarı gibi pazarları hedefleyen ve global düşünen işadamlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!


Türkiye, Markalaşmada En Hızlı Büyüyen Ülkelerden Birisi!

$
0
0

Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) açıkladığı verilere göre Türkiye, 2009-2011 yılları arasında, marka, endüstriyel tasarım ve faydalı model tescili alanlarında en fazla büyümeyi gerçekleştiren beş ülkeden biri oldu. Nitelikli buluşların koruma altına alındığı patent başvurularında ise dereceye giremedi.

WIPO tarafından her yıl açıklanan Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri kurum tarafından infografik olarak yayınlandı. Sinai mülkiyet haklarının temelini oluşturan marka, patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım başvurularının son 3 yıldaki büyüme oranlarına yer verilen infografikte, Çin dört alanda birinci oldu. Taklit ürünlerin anavatanı olarak bilinen Çin’in sinai mülkiyet haklarının korunmasına verdiği önemin hızla artması dikkat çekti.

WIPO tarafından hazırlanan raporu yorumlayan Destek PatentÜrün Geliştirme Yöneticisi Bora Erguvan Türkiye’nin, faydalı model başvurularının artış oranında Çin, Avusturalya ve Rusya’nın ardından dördüncü olduğuna dikkat çekerek, endüstriyel tasarım ve marka başvurularındaki artış oranıyla da üçüncü sırada yer aldığını belirtti.

Erguvan, marka başvurularındaki artışta ise Türkiye’nin yüzde 16’lık oranıyla, Avrupa Birliği marka başvurusu olarak bilinen OHIM başvurularının üzerinde yer aldığını belirtti.

Türkiye’nin, buluşların dış görünüşlerinin korunduğu endüstriyel tasarım başvurularında ise yüzde 14,9’luk büyüme oranı ile yüzde 8,7’lik ABD ve yüzde 7,6’lık Almanya gibi ülkelere iki kat fark attığını ifade ederek, Çin’in tüm dünyada yapılan patent başvurularının yüzde 29,4’lük oranına sahip olarak rakiplerine büyük fark attığını söyledi.

Patent başvurularında ise Türkiye’nin listeye giremediğini anlatan Erguvan, Çin’den sonra en fazla büyümeyi Hindistan’ın gerçekleştirdiğini, Apple, Microsoft, Google gibi teknoloji devlerini bünyesinde barındıran Amerika’nın ise bu iki ülkenin gerisinde kaldığını kaydetti.

Efor Patent Genel Müdürü Savaş Gümüş konuyla ilgili olarak; "Ülkemiz girişimcilik konusunda Avrupa birincisi ve doğal olarak marka tescil başvuru sayılarımız çok fazla. Ülkemizde marka tescil bilincinin yaygınlaşması sevindirici bir gelişme. Fakat Ar-Ge'ye ayrılan bütçenin çok düşük olması sebebiyle, Ar-Ge faaliyetlerinin bir sonucu olan, PATENT sayılarımızda çok düşüktür. Gelişmiş ülkelerle aramızda teknik açıdan ciddi bir açık var ve bu açığın kapatılabilmesi uzun vadeli bir stratejiyle mümkün olabilir. Aksi takdirde Türkiye sürekli artan miktarda teknoloji ithal eden bir ülke olarak devam edecektir ve bunun bir sonucu olarak da cari açığı büyüyecektir." dedi.

WIPO Dünya Fikri Mülkiyet Göstergeleri raporunun tamamını ve diğer detayları buradan ve buradan inceleyebilirsiniz.

CHAkaynaklı derleme haberimizi sevinç ile tüm okularımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Bankacılık Sektörünün İnovasyon Liderleri İstanbul'da Buluşuyor!

$
0
0

Türkiye’nin en büyük inovasyon ağı olan Açıkinovasyon, inovasyonu jenerik bir ifade olmaktan çıkarıp, kişi ve kurumların nasıl hayata geçirileceğine dair somut ve pratik önerilerin sunulacağı “İnovasyon Buluşmaları”na 18 Nisan’da bankacılık sektörüyle başlıyor. İnovasyon konusunda yerli ve yabancı birçok lideri ağırlayacak olan konferansta, bankacılık sektöründe inovasyonun sınırları yeniden tanımlanacak.

Zirveye Türkiye ve dünyadan, First National Bank’ın İnovasyon Başkanı Paul Steenkamp ve BBVA İnovasyon Merkezi Direktörü Gustavo Vinacua gibi ödüllü inovasyon liderleri katılarak, şimdiye kadar konuşulmamış sırlarını ve başarılarının püf noktalarını anlatacaklar.

Günümüz iş dünyasında şirketlerin stratejik öncelikleri arasında ilk sıraya yerleşen “İnovasyon”, Açıkinovasyonöncülüğünde düzenlenecek zirvelerle jenerik bir ifade olmaktan çıkacak. Global pazarda fark yaratmak, rekabet avantajı elde ederek büyümek isteyen sektör ve şirketler için düzenlenecek konferansların ilki 18 Nisan 2013’te İstanbul Yapı-Endüstri Merkezi’nde bankacılık sektörüyle başlayacak.

Bankacılık Sektörü İnovasyonda Önde

Türkiye’de inovasyon kültürünün yaygınlaşması, sektörlerin geleceğine yönelik trendlerin belirlenmesi için inovasyon liderleriyle birlikte konferansları hazırladıklarını belirten Açıkinovasyon CEO’su Yakup Sezer, “Bugün sektör bağımsız tüm şirketlerin tabiri yerindeyse en önemli silahı inovasyonları. Son yıllarda yerli ve yabancı tüm şirketler başarıya ve büyümeye ya kendi operasyonel inovasyonlarıyla ya da açık inovasyonla dışarıdan gelen fikirleri toplayarak ulaşıyor. Türkiye’de özellikle hizmet inovasyonunun en iyi yapıldığı sektör ise bankacılık. Kredi kartı, kredi seçenekleri, taksitlendirme, ödeme, ATM, cep telefonu ve internete kadar birçok alanda müşterilerine oturdukları yerden hizmet verecek kadar büyük inovasyonlar sunan bankacılık sektörüyle buluşmalarımızı başlatarak, inovasyon kavramını tüm sektörlere yaymayı hedefliyoruz” dedi.

İnovasyonun sınırları Yeniden Tanımlanacak

Bankacılık sektörünün geleceğine ışık tutacak yerli ve yabancı birçok uzman ismi ağırlayacaklarından dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını belirten Yakup Sezer, “Tüm gün yeni trendlerden, tüketici davranışlarına, inovasyonun dinamiklerinden, hayata geçen en büyük inovasyonlara kadar yeni teknolojilerle bankacılık sektörün geleceği alanında yerli ve uluslararası isimlerle masaya yatırılacak ve bankacılık sektöründe inovasyonun sınırları yeniden tanımlanacak” açıklamasını yaptı.

Sırlarını İlk Kez Açıklayacaklar

Dünyada ve Türkiye’de hayata geçirdikleri benzersiz inovasyonlarla sektöre büyük değer katan ödüllü inovasyon liderleri, inovasyonun dinamiklerini, en büyük inovasyonlarını, ipuçlarını ve bankacılığın geleceğini ilk kez İnovasyon Buluşmaları 2013’te katılımcılarla paylaşacak. 2004 yılından bugüne hayata geçirdiği 5 bin 585 inovasyonla birçok ödülün sahibi olan First National Bank’ın İnovasyon Başkanı Paul Steenkamp konferans kapsamında ilk kez Türkiye’ye gelecek. İnovasyon Buluşmaları 2013’ün ağırlayacağı diğer ödüllü inovasyon liderleri ise şöyle;

  • Gustavo Vinacua - BBVA İnovasyon Merkezi Direktörü,
  • Celal Cündoğlu - Bankalararası Kart Merkezi İş Geliştirme ve Proje Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı
  • Elsa Pekmez Atan - Finansbank Enpara.com Direktörü
  • Halil Aksu - Gartner Türkiye Yönetici Ortağı
  • Mehmet Oral - Kuveyt Türk Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı
  • Murat Çelik - Denizbank Dijital Kuşak Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı
  • Doç. Dr. Nilsen Altıntaş - Türkiye Ekonomi Bankası İnsan Kaynakları Grubu Genel Müdür Yardımcısı
  • Yakup Doğan - Yapı Kredi Bankası Alternatif Dağıtım Kanalları Genel Müdür Yardımcısı

İnovasyon Buluşmaları 2013 hakkında daha detaylı bilgi için www.inovasyon2013.com web asresini ziyaret edebilir, etkinlik biletiniziburadan edinebilirsiniz.

Açıkİnovasyon Hakkında

Acikinovasyon.com kurumların inovasyon süreçlerine dahil olabileceğiniz, yaratıcılık ve problem çözme becerilerinizi sergileyebileceğiniz ve ilan edilen inovasyon çalışmalarında fikirler geliştirerek ödüller kazanabileceğiniz Türkiye’nin en büyük inovasyon ağı. Kurumların inovasyon çalışmalarına katılmak için; şirketlerin inovasyon taleplerine yenilikçi çözümlerinizle katılabiliyor, fikir ve projelerinizi değere dönüştürebiliyor, iş ve kamu dünyasının geleceğine ilham olabiliyorsunuz. Daha fazlası için www.acikinovasyon.com.

Etkinlik haberimizi, finans sektöründe faal ve inovasyona meraklı okurlarımız ve girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Sri Lanka Türk Girişimci ve Yatırımcıları Bekliyor!

$
0
0

Hint Okyanusu’nun 21 milyon nüfuslu adası Sri Lanka, Tamil sorununu çok kanlı bir şekilde bastırdıktan sonra şimdi dış dünya ile ekonomik işbirliği arayışına girdi. THY’nin geçen ay uçuş başlattığı ülkeye Türkiye’den bir büyükelçi de atandı. Şimdi gözler, DEİK bünyesinde kurulacak Türk-Sri Lanka İş Konseyi’nde.

Türk Hava Yolları’nın (THY) geçen ay uçuş başlattığı Sri Lanka, Türkiye ile ticari bağını da güçlendirmek istiyor. Bunun için ülkede büyükelçilik kurmak üzere çalışmalara başlandı bile. Hatta geçen ay Türkiye’nin Sri Lanka’ya tayin ettiği ilk büyükelçiİskender Okyay, ekibini kurmak üzere ülkeye gitti. Türk Hava Yollan’nın ülkeye yaptığı ilk sefere Ekonomist ka tıldı.

Geçen hafta yaptığımız bu seyahatte, ülkeye yeni atanan büyükelçi ile bir araya geldik. Ülkeye dair ilk izlenimlerini anlatan büyükelçi İskender Okyay, şu an kişi başına gelirin 6 bin dolar seviyelerinde olduğunu, fakat ülkenin son yıllarda yüzde 5’in üzerinde bir büyüme performansı sergilediğini anlatıyor.

Seylan Çayı

Bu doğrultuda ticari anlamda yapılacak çok iş olduğunu ve özellikle Seylan çayı ile bilinen ülkede son yıllarda terör sorununun aşılmasıyla turizm, tekstil, alt yapı işlerinde önemli gelişmeler yaşandığını kaydeden Okyay, Türkiye’nin ticari ilişkilerini geliştirmek üzere ilk adımı başlattığı uçuşlar ve büyükelçiliğin kurulmasıyla attığını ifade ediyor. Büyükelçilik için şu an bir ofis oluşturma hazırlığında olduklarını belirten Okyay, aynı zamanda Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesinde de bir iş konseyi oluşturulduğunu dile getiriyor.

Şuan DEİK Iş Konseyi için iki ülkenin de eş başkanını seçme arifesinde olduğunu belirten İskender Okyay, “İş Konseyi’nin kurulması için 25 iş adamı bir araya geldi. Kamıa ekonomi komisyonu yapıldı. Şimdi nisan ya da mayıs ayında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in buraya gelmesi de söz konusu olabilir” diyor.

Terörü Bitirdi Turizme Kucak Açtı

26 yıllık mücadelenin ardından terörü kanlı bir şekilde bitiren ada ülkesi olan Sri Lanka, demokratik sosyalist bir cumhuriyet, iç savaşın bitmesiyle ekonomik anlamda dönüşüm yaşayan ülkenin gayrisafi yurt içi hasılası 126 milyar dolar seviyelerinde. Dünyanın en temiz çayı olarak ifade edilen Seylan çayı ülkenin en önemli ihraç ürünü. Dünyada çay ihracatında ikinci sırada yer alan Sri Lanka, özellikle turizm yatırımları için çok müsait bir yapıda. Yıl boyu 30 derece civarında seyreden sıcaklıkla turizm sezonu 12 aya yayılıyor.

Ekonomist'den Sibel Atik'in kaleme aldığı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Girişimcilerin Muhakkak Bilmesi Gereken 5 Alışveriş Trendi

$
0
0

İçerik pazarlaması, mobil ticaret, dijital cüzdanlar, sosyal ticaret, kişiselleştirme, yerelleştirme, oyunlaştırma… Bu trendleri konuşmaktan artık sıkılmadınız mı?

Farkettiyseniz artık herkesin bu trendlerden haberi var. Dolayısıyla herkesin konuştuğu bu konular trend olmaya devam etme gücüne -bir süre daha- sahip olsa da, haklarında konuşulan ve uygulamak için arzu edilen fütüristik trendler olmaktan artık biraz uzaklar. Tarih boyunca değişen alışveriş alışkanlıkları, gelecekte de değişmeye devam edecekler.

O zaman artık yeni trendlere göz atalım ve konumuzla paralel olması açısından da alışverişin (hem fiziksel hem online) geleceğini etkileyebilecek ve herkesin haberinin -henüz- olmadığı trendlerden bahsedelim.

Satış Görevlisi Olmayan Mağazalar

Pantolon satışı yapan Hointer, fiziksel mağazasında satış görevlileri olmadan satış yapıyor. Hointer’ın uygulamasını indirmenizin gerektiği bu yeni deneyimde, denemek istediğiniz ürünün QR kodunu okutuyorsunuz ve gitmeniz gereken deneme kabini size bildiriliyor. Deneme kabinine gittiğinizde ise QR kodunu okuttuğunuz pantolonu kabinde buluyorsunuz ve bütün bunlar insansız şekilde gerçekleşiyor.

Avantaj olarak beden bulma ve pantolon raflarını karıştırma dertlerinin ortadan kaldırılması gösterilebilir. Dezavantaj gibi gözükebilecek bu insansız alışveriş deneyimini yaşamak için birçok kişinin en azından bir kere denemede bulunacağı varsayılabilir. Mühim olan nokta bunu alışkanlığa dönüştürebilmek.

Kasalarda İnsansız Ödeme

iPad gibi tabletler ile ödeme gerçekleştirme ya da kasalarda barkod okutarak (kasiyer olmadan) alışveriş yapma deneyimi Türkiye’de bile -nadir de olsa- tanık olduğumuz gelişmeler. Bu ikisinin birleşimi ise kasalarda mağazanın iPad’i ile ve kasiyer olmaksızın alışveriş deneyimi.

ABD’nin popüler perakende şirketlerinden olan ve son zamanlarda mali anlamda zor günler geçiren JCPenney, çalışan sayısını kısmak ve maliyetleri düşürmek amacıyla mağazalarındaki ödeme noktalarına iPadler yerleştirmeye başladı. RFID ve Wifi destekli olan bu alışveriş deneyimi ile tüketiciler farklı alışveriş deneyimi yaşarken, mağaza da giderlerini kısmış olacak. Yine ABD’li Urban Outfitters da bu akımda kendine yer açanlardan. Şirketin CIO’su Calvin Hollinger, kasiyer görevindeki bir iPad’in geleneksel kasiyerin maaliyetinin beşte biri kadarıyla işe alınabildiğini (!) belirtiyor.

Parmak İziyle Ödeme

Dijital cüzdanlara ve farklı mobil ödeme yöntemlerine yavaş yavaş aşina olmaya başladık. Ancak ödeme yapmak için parmak izimizi kullanmaya henüz hazır mıyız, emin değilim. ABD’li PayTango girişiminin geliştirdiği parmak izi ile ödeme yöntemi henüz sadece ABD’deki bir üniversitede deneme amaçlı olarak kullanılıyor.
Yöntem çok basit. Daha önce bu yöntemle hiç alışveriş yapmadıysanız orta ve yüzük parmaklarınızla cihaza dokunuyor, ardından kredi kartınızı makineden geçiriyor ve telefon numaranızı giriyorsunuz. Artık kredi kartınızı cüzdandan çıkarmadan parmak izinizi kullanarak alışverişi tamamlayabilirsiniz. Bu ödeme yöntemi güvenlik ve mahremiyet konularında gelecekte ortaya çıkabilecek soru işaretlerine karşılık verebildiği takdirde, parmak izimizle -aynı bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi- neler yapabileceğimizi bir düşünün!

Mağaza İçi Navigasyon Sistemi

Macy’s, geçtiğimiz yılın sonunda New York’taki dev mağazasında (dünyanın ikinci en büyük mağazası) kullanılmak üzere bir mağaza içi navigasyon sistemini duyurdu. iPhone uygulaması aracılığı ile kullanılabilecek navigasyon sistemi ile Macy’s müşterileri istedikleri alanlara yönlendirmeler vasıtasıyla kaybolmadan ulaşabiliyorlar. Bu işin en önemli kısmı ise mağazanın belli kısımlarında yer aldığı anlaşılan müşteriler için onlara özel indirimler ve kampanyalar sunulabilecek olması. Bu esneklik de Macy’s'in bu yatırıma girmesinin ana nedeni olarak gösteriliyor.

Navigasyon sistemini Macy’s ile birlikte geliştiren Meridian ismindeki yazılım firması ayrıca iki mağaza ile daha benzer bir yol gösterme uygulaması için çalışma halinde ancak kullanıma sunan ilk marka Macy’s oldu. Yani bu trend kimsenin tekelinde sayılmaz. Önümüzdeki yıllarda benzer çalışmalar görebileceğiz.

Fiziksel Ürün Gösterimi Olmayan Mağazalar

Bu modelin örneklerine özellikle Japonya ve Güney Kore’deki denemelerde rastlamış olabilirsiniz. Genellikle düz bir zemin üzerinde ürün görsellerinin sergilendiği bu modelde QR kodlar ile alışveriş yapılabiliyor. Bu model fiziksel ürün gösterimi olmayan mağazalar için bir örnek.

eBay‘in geçtiğimiz yıl denediği ise bildiğimiz fiziksel bir mağazanın içinde hiçbir ürün bulundurmadan ve yalnızca QR kodlar üzerinden satış yapmak. Ürünü görselinden beğeniyor, QR kod ile okutuyor ve eBay’in sitesindeki sayfasına giderek alışverişinizi tamamlıyorsunuz. eBay bu mağazanın ardından bir de bu sefer ürünlerin az sayıda da olsa sergilendiği ancak alışverişin yine de internet üzerinden tamamlandığı bir mağaza daha açtı. Bütün bu modellerde mağazaya olan doğrudan katkı stok maaliyetini ve kayıp iş gücünü minimuma indirirken, tüketicilere internetten (hatta mobilden) alışveriş deneyimi kazandırmak.

Eticaretmag kaynaklı alıntı haberimizi, e-ticarete meraklı girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarmızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz. Ayrıca bizi takip eden ve e-ticaret girişimcisi ya da meraklısı olan tüm değerli okurlarımıza Eticaretmag'i de takibe almalarını tavsiye ediyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Huzurlarınızda Paul Allen'in Gizemli Hayat Öyküsü

$
0
0

‘Her eve, her masaya bilgisayar’ diyerek 1975 yılında kendilerine ve şirketlerine imkansız denilebilecek bir vizyon kazandırdılar. Kimden mi bahsediyorum? Microsoft denildiğinde akla gelen ilk isimlerden: Bill Gates ve Paul Allen. 70′li yıllarda bu vizyon ile yola çıkan ikilinin hayalleri 21. yüzyıla geldiğimizde ete kemiğe büründü.

Bill Gates hakkında uzunca bir makale yazmak isterdim ama siz zaten onun dünyanın en zengin adamı, Microsoft’un kurucu ortağı ve (eski) yönetim kurulu başkanı olduğunu hatta daha fazlasını biliyorsunuz. İşte tam bu noktada Paul Allen hakkında bir kaç cümle karalamak istedim. Nedendir bilinmez ama insanlığa katkı da bulunmuş fakat arka planda kalmayı tercih eden şahsiyetler herkes gibi benimde merakımı uyandırıyor.

Paul Allen Kimdir?

Bill Gates ile beraber Microsoft’un kurucu ortağıdır kendileri. 1953 yılında Seattle’da doğmuştur. Tam adı, Paul Gardner Allen’dir. Forbes Dergisi’nin ’2006 Milyarderler Listesi’ne 22,7 milyar dolarlık servet ile 6. sırada girmiştir. Servetinin önemli bir kısmı Microsoft hisselerinden gelse de 1983 yılında kansere yakalanınca yönetimden çekilmiştir. Microsoft’daki görevini danışman olarak sürdürmüş, 1986′da ise yatırım ve proje yönetimi üzerine Vulcanşirketini kurmuştur.

Bill Gates’e göre adını daha az duymuş olsak da Paul Allen’in renkli bir kişiliği olduğunu düşünüyorum. Bunun düşünmeme sebep olan o kadar çok şey var ki. Mesela 2000′li yılların başında vermiş olduğu bir parti için 10 milyon dolar harcamıştır. Düşünsenize tam 10 milyon dolar ve yalnızca bir parti. Şaşıracaksınız belki ama aynı zamanda Paul Allen, ABD Amerikan Futbolu Ligi’nde Seattle Seahawks takımının sahibi olmakla beraber, NBA’de de Portland Trail Blazers’ı elinde bulundurmaktadır. Bütün bunların yanında bir de kayıt stüdyosu bulunmaktadır.

Hayatını gerçekten zevk alarak yaşamaya çalışan bir insan izlenimi bırakıyor kuşkusuz. Kişisel zevklerin yanında hayırseverlik duygusunun da bolca tadına varmıştır. 1986 yılında Paul Allen Vakfını kurmuş ve vakfa 400 milyon dolar hibe etmiştir. Bununla yetinmemiş kişisel olarak da 600 milyon dolarlık bir bağışta bulunmuştur. 2010 yılında bir konuşmasında, “Yıllardır malımın mülkümün çoğunu kurduğum vakfın çalışmalarını sürdürmesi ve kar amacı gütmeyen bilimsel araştırmaların finansmanı için hayır işlerine bırakmayı planladım” diyerek ölümünden sonra 13,5 milyar dolarlık kişisel servetinin büyük çoğunluğunu, insanlara yardım için hazırlanan projelere aktaracağını bildirmiştir.

Paul Allen’in söylediği bu lafların havada kaldığını düşünenler için kötü haber vermek zorundayım. Paul Allen, 2012 yılının başlarında Seattle’da ‘Allen Beyin Bilim Enstitüsü’nü kurdu. Burasının kurulması içinde 100 milyon dolar harcadı. Bununla yetinmeyip 10 yıl sürecek araştırmaların ilk 4 yılı için 300 milyon dolar hibe etti. Peki, bu enstitü neyi araştırıyor? Enstitü fare beyninin nasıl çalıştığını araştırarak, insanları etkileyen beyin hastalıklarının nedenleri öğrenmeyi amaçlıyor.

Paul Allen hakkında detaylı bir araştırma yaparken rastlayacağınız çeşitli ilginç olaylar olmuyor değil. Benim için en ilginç olan olay, Forbes Dergisi’nin 2009 yılına ait en zenginler sıralamasından çıktı. Mesela, Paul Allen’in dünyanın en zenginleri listesinde Eylül 2009′da 17. sıradayken, Kasım 2009′da 32. sıraya gerilediğini biliyor muydunuz?

Peki, 2011 yılında kitap yayınlamaya çalışan Paul Allen’in Bill Gates hakkında ‘Teknik bir dahi ancak benim şirket paylarımı acımasızca düşürmeye çalışıyor’ dediğini biliyor muydunuz?

İçinde bulunduğumuz 2012 yılı içerisinde Superscholar sitesinin IQ seviyeleri ve başarı ölçülerine göre hayatta olan en zeki 10 insanı listelediğini ve Paul Allen’in bu listeye 170 IQ seviyesi ile 3. sırada girdiğini biliyor muydunuz?

Bill Gates’in üniversiteyi yarıda bıraktığını yine de dünyanın en zengin adamı olabildiğini söyler ya da duyarız. Peki, okulu bırakması için Bill Gates’i ikna eden kişinin Paul Allen olduğunu biliyor muydunuz? Washington Devlet Üniversitesini 2.sınıfta iken bırakmaya karar verdikten sonra liseden beri en iyi arkadaşı olan Bill Gates’in aklını çelerek 1974′de Harvard’ı bırakmasını sağlayan kişidir kendileri.

Her şey bir yana, Paul Allen’in hiç evlenmediğini biliyor muydunuz? Yüzündeki şaşkınlık ifadesini görür gibiyim. Ama kesin olarak bir yorum yapamıyorum bu konuda. 2005 yılına kadar kimseyle evlenmediğini çeşitli kaynaklara dayanarak söyleyebilirim. Ancak 2005 yılından sonra evliliği hakkında hiçbir haber ya da bilgiye rastlamadım. O yüzden evlenmediği kanısına varmak yanlış olmaz.

Sizinle paylaşmak istediğim son bir şey daha var. 2012 yılının Mart ayında Paul Allen’in Amerikalı bir asker olan Brandon Lee Price tarafından dolandırıldığını öğrendim. Dolandırma biçimi ise bankanın oltaya çok basit gelmesinden dolayı bana garip geldi. Price, Allen’in kartına ulaşmak için bankayı aramış ve onun taklidini yaparak önce kartının adres bilgisini değiştirmiş. Birkaç gün sonra yine bankayı arayarak kartını kaybettiğini ve yenisinin gönderilmesini istediğini söylemiş. 15,600 dolarlık kullanıma ulaştığında ise yakaya ele vermiş.

32 Yıl Sonra Aynı Poz..

Paul Allen, 2011 yılında yayımlanan ‘Idea Man’ adlı otobiyografisinde, Bill Gates’in Microsoft’un CEO’su Steve Ballmer ile anlaşarak şirketteki hissesini düşürmek istediğini belirtmiş ve diğer suçlamalarda da bulunmuştu. Kitabın piyasaya sürülmesinin ardından aralarının düzelmeyeceği düşünülen Gates ve Allen, ABD’nin Seattle kentindeki Living Computer Müzesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte bir araya geldi.

İki isim, arkadaşlıklarının düzeldiğini, 1981’de çektirdikleri fotoğrafı canlandırarak kanıtladı. Microsoft’un ilk patronları, 1981 yılında MS-DOS işletim sisteminin lisansını IBM’e verdikleri zaman bu büyük anlaşmanın anısına tarihi bir poz vermişti.

Living Computer Müzesi’nde dün bir araya gelen ikili, 32 yıl öncesine ait karede bir araya geldi. Gates, eskisi gibi günlük kıyafetleriyle belirirken, Allen takım elbisesinden yine vazgeçmemişti. Allen, fotoğrafı tweet'lemeyi de unutmadı.

Duruş pozisyonlarından ellerini koydukları yere kadar aynı enstantaneyi kurgulayan Allen ve Gates, 32 yıl sonra aynı pozu vermiş oldu.

Fırat ÜniversitesiGeleceX Temsilcisi Barış Arıburnu'nun kaleme aldığı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

"Bir Dünya Global İş" Girişimci KOBİ’lerimizi Bekliyor!

$
0
0

Dış pazarlara açılmak isteyen ve küresel büyümeyi hedefleyen KOBİ’ler ile iş ortağı arayan yabancı şirketler, 5-7 Haziran tarihleri arasında Futurallia İstanbul 2013’te bir araya gelecek. Organizasyonda 30 ülke ve 20’yi aşkın sektörden yaklaşık 600 katılımcı yer alacak.

Dünyanın KOBİ’lere yönelik en büyük iş geliştirme platformlarından Futurallia’nın 18’incisi, 5-7 Haziran’da İstanbul Dünya Ticaret Merkezi’nin (İDTM) ev sahipliğinde düzenlenecek. Forum kapsamında Türk KOBİ’leri ile iş yapmak isteyen 30 ülke ve 20’yi aşkın sektörden yaklaşık 600 katılımcı İstanbul’da WOW Kongre Merkezi’nde bir araya gelecek. İDTM Genel Müdürü Haluk Kanca ile Futurallia İstanbul 2013’ü ve Türk iş dünyasına katkılarını konuştuk.

"Uluslararası İş Ağı Fırsatı" Futurallia Nedir?

Futurallia, dünyanın KOBİ’lere yönelik en büyük uluslararası eşleştirme ve iş geliştirme platformlarından biri olarak kabul ediliyor. Katılımcılarına uluslararası iş ağı oluşturma ve büyütme fırsatı sağlıyor. Futurallia’nın en önemli özelliği, katılımcıların iş hedeflerine göre şekillendirilen eşleştirme süreci sonrasında iki gün boyunca kendileri tarafından önceden belirlenmiş 16’ya varan bire bir görüşmede bulunması. Böylece katılımcılar yurtiçi ve yurtdışından gelen diğer kuruluşlarla ilişki geliştirme imkanı yakalıyor. 1990 yılından itibaren Avrupa ve Amerika’nın farklı kentlerinde düzenli olarak gerçekleşen bu uluslararası iş forumunun 18’incisi,İDTM olarak üyesi olduğumuz Futurallia Association’a yaptığımız başvurunun kabul edilmesiyle İstanbul’da düzenlenecek.

Lokomotif Sektörler Hangileri? KOBİ’lerimize Katkısı Ne Olacak?

Futurallia İstanbul 2013, dünyaya açılmak isteyen ve küresel büyümeyi hedefleyen KOBİ’lerimiz ile iş ortağı arayan yabancı şirketleri ülkemizde bir araya getirecek. İDTM olarak farklı sektörlerin meslek örgütleri ile illerin sanayi ve ticaret odalarının bu olanaktan yararlanmasını sağlamak için etkin bilgilendirme çalışmalarına başladık. Türkiye’nin lokomotif sektörlerinin Futurallia İstanbul 2013’te yer almasını önemsiyoruz. Futurallia’nın, uluslararası iş ağı oluşturma ve pazarlama maliyetlerinde oldukça zorlanan KOBİ’lerimiz için önemli bir iş potansiyeli yaratacağına inanıyoruz. KOBİ’lerimiz, bu organizasyonda uluslararası delege ve alım heyetleri, global pazarlardaki tecrübelerini paylaşacak veya sorularına yanıt verebilecek uzmanlar, temsil ettikleri ülkeler ve bölgeler hakkında en üst derecede bilgi sahibi olup, en uygun danışmanlığı sağlayabilecek delegasyon liderleri ile bir araya gelebilecek.

Organizasyona Kimler Katılacak?

Türkiye’deki firmaların yüzde 99.9’unu KOBİ’ler oluşturuyor ve 375 milyar dolarlık dış ticaret hacminin yüzde 59.6’sını yine KOBİ’ler gerçekleştiriyor. Ancak KOBİ’lerimiz, uluslararası iş ağı oluşturma ve pazarlama maliyetlerinde oldukça zorlanıyor. Ülke ekonomisinin gelişiminde en etkin yöntemin dış ticaret hacmimizin artması ve küresel rekabette ilerlemek olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle yabancı ortaklık ve işbirliği arayan 30 ülke ve 20’yi aşkın sektörden yaklaşık 600 katılımcı bir araya gelecek.

Sadece Yabancı Ortaklıklar Mı Ele Alınacak?

Futurallia İstanbul 2013’ün bir diğer önemi de, Türkiye’den katılacak KOBİ’lerin de kendi aralarında yaratacakları iş fırsatları. Düzenleyeceğimiz sosyal buluşma etkinlikleriyle Türk KOBİ’lerinin birbirleriyle iş ilişkilerini geliştirmeyi de hedefliyoruz.

Kayıt 6 Mayıs’a Kadar

KOBİ’ler Futurallia’ya Nasıl Başvurucak?

Türkiye’den dünyaya yapılan tanıtım faaliyetlerinde farklı kurumlarca başarıyla yürütülen pekçok organizasyon var. Ancak İstanbul’da gerçekleşecek bu forumun önemli bir özelliği de, İDTM’nin önemli ortaklarından olan İTO’nun sağladığı teşvik. Futurallia İstanbul 2013’ün katılım ücreti, dünyanın diğer şehirlerinde gerçekleşen katılım ücretlerinin çok altında. 425 TL + KDV. Organizasyona katılmak isteyen KOBİ’ler www.futuralliaistanbul2013.com adresinden 6 Mayıs’a kadar kayıt yaptırabilirler.

2023 Vizyonu İçin Önemli Bir Adım

Türkiye’nin 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefi var. OECD raporlarına baktığımızda, Türkiye’nin 2011-2030 yılları arasında ortalama yüzde 4.5 ile tüm OECDülkeleri içinde en yüksek büyüme oranına sahip olacağını öngörüyoruz. Bu veriler ışığında Türkiye’nin, kaydedeceği büyüme oranıyla dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olması kaçınılmaz. Bu büyüme ihracatla gerçekleşecek. Bu hedef kapsamında Futurallia İstanbul 2013’ün önemli bir adım olacağına inanıyoruz.

İş Dünyasının Yeni Adresi İstanbul

İstanbul’un ve Türkiye’nin iş buluşmalarında kazandığı önem giderek artıyor. İDTM olarak 100 ülkedeki 325 Dünya Ticaret Merkezi ile doğrudan ilişki içerisindeyiz; dolayısıyla çok büyük bir networkun de parçasıyız. 1990 yılında kurulduğumuz günden bu yana Dünya Ticaret Merkezleri Birliği’nin hem İcra Kurulu hem de Yönetim Kurulu’nda yer alarak, büyük bir sorumluluğu üstleniyoruz ve İstanbul’u dünya fuar merkezi yapma misyonumuz için hızla yol almaya devam ediyoruz. Uluslararası arenada var olmak için bu gibi önemli organizasyonların önemli olduğuna inanıyoruz. Türk ticaretinde atılacak büyük adımlar için dünyanın gözünü buraya çeviriyoruz.

İTO kaynaklı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Genç Girişimciler için Erasmus Teklif Çağrısı Yapıldı!

$
0
0

Ülkemizdeki koordinasyonu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Programı (CIP) kapsamında “Genç Girişimciler için Erasmus” konulu proje teklif çağrısı yayınlandı.

Çağrının amacı, Genç Girişimciler için Erasmus Programını uygulayacak aracı kurumların (Intermediary Organizations- IO) seçilmesi. Kamu ve Özel sektörün başvurabildiği teklif çağrısı kapsamında kurulacak ortaklıkların en az 4 farklı katılımcı ülkeden 5 farklı kurumu içermesi gerekiyor.

Yeni girişimcilerin değişimini desteklemek amacıyla sağlanılan hibelerle Komisyon tarafından ulaşılmak istenen spesifik amaçlar şöyle;

  • Yeni girişimcilere başarılı bir başlangıç ve iş fikirlerini geliştirmelerini desteklemek amacıyla katılımcı ülkelerde yer alan KOBİ’lerde iş üstünde eğitim sağlanması,
  • Girişimciler arasında, başlangıç ve iş fikirleri geliştirme aşamasındaki engeller ve zorluklar üzerine tecrübe ve bilgilerin paylaşılmasını desteklemek,
  • Piyasa erişiminin artırılması ile diğer AB ülkelerinde ve katılımcı ülkelerde kurulmuş veya yeni girişimciler için potansiyel ortakların belirlenmesi,
  • Katılımcı ülkelerden bilgi ve tecrübelerin üzerine inşa edilerek farklı katılımcı ülkelerdeki girişimciler arasında ağ oluşturulması

destekleniyor.

AB Finansmanı:

AB tarafından yapılması planlanan maksimum finansman 4.650.000 Avro. Teklif çağrısı kapsamında 10-15 civarında proje desteklenecek. Komisyon tarafından sunulacak maksimum fonlama ortaklıklarda 500.000 Avro’dur. Yeni girişimcilere sunulacak minimum destek ise 150.000 Avro.

Program için son başvuru tarihi9 Temmuz 2013. Detaylı bilgi için www.erasmus-entrepreneurs.eu sayfasını ziyaret edebilir,  bu linkteki dokümanı inceleyebilirsiniz.

Avrupa Birliği Bakanlığı kaynaklı alıntı haberimizi ilgili kurumlarımız ve genç girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!


Yahoo'dan, Sosyal Blog Servisi Tumblr'a 1,1 Milyar Dolar!

$
0
0

Marissa Mayer’ın CEO koltuğuna oturması ile birlikte imaj düzeltme atılımına geçen ve ardından neredeyse her hafta satınalma girişimleriyle global internet sektöründeki yerini sağlamlaştırmaya çalışan Yahoo, popüler sosyal blog servislerinden Tumblr'a 1.1 Milyar Dolar'lık teklifi yönetim kurulunda onayladı.

Gelişmeyi duyuran WSC, TechCrunch ve Guardian'a göre satınalmanın netleşmesi an meselesi. Yarın sabah bir basın toplantısı düzenleyecek olan Yahoo'nun görüşmelerin sonucunu açıklaması bekleniyor. Öte yandan Tumblrhalen Facebook ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin satın alma listesinde bulunuyor.

Tumblr bu ilgiyi neden hakediyor?

Son dönemin popüler sosyal blog servisi Tumblr, 2007 yılında 21 yaşındaki David Karp tarafından kendi yatak odasında kurulan ve 2-3 hafta içinde 75 bin kullanıcıya ulaşan bir girişim. Ocak 2012'ye gelindiğinde 40 Milyon blog sayısına ualaşn servis, 2013 Nisan ayı itibariyle 67 milyon tekil ziyaretçiye ulaşmış. Bu 67 milyon ziyaretçinin 18  milyonu mobil siteye geliyor. 108 milyonu aşkın bloga sahip olan Tumblr'a günde 50 milyonun üzerinde içerik girildiği ise bir diğer istatistik.

Sahip olduğu bu istatistikler; genç yaştaki internet kullanıcılarına hitap eden siteyi internet dünyasında ön plana çıkan ve ilgi gören girişim projelerinden birisi yapıyor.

Tumblr elindeki bu kullanıcı gücünü henüz gelire dönüştürememiş bir servis. Şimdiye kadar şirketinin kullanıcı tabanını genişletmeye odaklandığını belirten David Kapr, bu durumun genç internet şirketleri için tipk bir durum olduğunu söylüyor.

Sahip olduğu bu kullanıcı potansiyelini her ne kadar (hakettiği derecede) net bir gelire dönüşmese de, bu durum doğal olarak elinde reklam gücü ve reklam servisi olan Yahoo, Microsoft ve Facebook gibi devlerin iştahını kabartıyor.

İnternet gediklisi olan okurlarımız Yahoo'nun daha önce bünyesine kattığı Geocities ve Flickr'ın akibetlerini anımsayacaklardır. Yahoo'nun reklam gelirlerini artırmak ve etki kitlesini sağlamlaştırmak için ihtiyaç duyduğu aşının Tumblrolup olmadığını, Yahoo'nun ve David Kapr'ın bu satınalma gerçekleşmesi haline nasıl hamleler yapacağını göreceğiz.

Büyük bir ihtimalle gerçekleşecek olan bu satınalma işleminin akibetini hep beraber izleyeceğiz. Haberimizi internet girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

700 Milyar Dolarlık Pazarın Kapısı Nijerya, Türk Girişimcileri Bekliyor!

$
0
0

Türkiye-Nijerya Ticaret ve Yatırım Forumu’nda konuşan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, “700 milyar dolarlık bir pazara giriş kapısı  olarak görülen Nijerya, Türk firmaları için büyük potansiyel barındırıyor” dedi.

Türkiye’nin en yaygın iş dünyası sivil toplum kuruluşu Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu, (TUSKON),  dünyanın 7. Büyük petrol üreticisi Nijerya’dan gelen 150 iş insanını İstanbul’da ağırladı. Türkiye-Nijerya Ticaret ve Yatırım Forumu’nda bir araya gelen Türkiye ve Nijerya’dan toplam 500 işinsanı, ikili iş görüşmelerinde bulundu.

TUSKON Başkanı Rızanur Meral, Forum’un açılışında yaptığı konuşmada, sahip olduğu potansiyelin yanında çevresindeki ülkelere de yapılabilecek ihracat sebebi ile Batı Afrika pazarına girmek isteyen Türk firmalar için Nijerya’nın çok önemli bir konuma sahip olduğunu söyledi.

Dünyanın yıldız ekonomilerinden biri haline gelen Nijerya’ya çok önem verdiklerini dile getiren Meral, “Nijerya Afrika ve dünyanın yatırım vadeden ülkesi konumunda. Çok büyük yer altı ve yer üstü kaynakları ile gerçekten büyük fırsatlar barındırıyor. Dünyanın 10 büyük petrol üreticisi. 700 milyar dolarlık bir pazara giriş kapısı olarak görülüyor. Türk firmaları için gerçekten hem kendisi hem de çevresi ile çok büyük bir potansiyel barındırıyor” dedi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin yeterli olmadığına da işaret eden TUSKON Başkanı Meral, Nijerya ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin en kısa zamanda 5 milyar dolara çıkması gerektiğini vurguladı.

Doğalgaz ve petrol rezervlerinin ülkenin hızla gelişmesinde ve doğrudan yatırım çekmesinde büyük bir kaldıraç işlevi gördüğünü, sanayisi ile de Nijerya’nın çevre ülkeler için bir üretim üssü haline geleceğini ifade eden Meral, bu büyüme sürecinde Türk firmalarının Nijerya’da etkin rol almalarını ve sahip olduğu sanayileşme tecrübesini paylaşması gerektiğini söyledi. Meral, “Bu noktada, alt yapı ve inşaat projelerinden tekstile, tarım makinesi ve kimyasallarından bankacılık-finansa, kozmetikten gıdaya, telekomünikasyondan enerjiye kadar pek çok alanda karlı yatırım ve ticaret fırsatı Nijeryalı ve Türk işadamlarının el ele vermesiyle ortaya çıkacaktır. Türkiye; Nijeryalı firmalarla bir çok konuda partner olabilecek firmalara ve girişimcilere sahiptir” dedi. 

Sizlerle Birlikte Yürümek İstiyoruz

Nijerya’nın Ankara Büyükelçisi Yardımcısı  Foluso Oluwale Adeshida ise “Her iki ülke arasında yatırım ve iş fırsatlarını karşılıklı temin edebiliriz. Nijerya Türk yatırımcılar için Batı Afrika ve ötesine erişmede önemli bir platform. İnşaat sektöründe ve bu sektördeki imtiyaz haklarında önemli avantajlar var. Elektrik üretimi, dağıtımı, enerji, petrol ve doğalgaz sektörleri, madencilik, tarımla ve sağlıkla ilgili sektörlerde avantajlar var” dedi.

Nijerya’nın yatırımcıların yaptıkları yatırımın karşılığını acaklarından emin olacakları bir ülke olduğuna işaret eden Adeshida, Nijerya’da yatırımların son derece güvende olduğunu belirtti. Adeshida, “Bu avantajları değerlendirmenizi istiyoruz. Sizlerle birlikte yürümek istiyoruz. Ticareti geliştirmek ve keskinleştirmek için dostluk önemli. Ülkemize olan ilginizin devam etmesini, Afrika’daki Türk yatırımcılar için doğru merkez olduğumuz belirtmek isteriz” diye konuştu.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Dell Kadın Girişimciler Ağı Haziran'da İstanbul'da!

$
0
0

Dell tüm dünyada herkesin sanal ortamda izleyebileceği DWEN 2013 ile dünyanın önde gelen kadın girişimcilerini Türkiye’de bir araya getiriyor. Dell, 2-4 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da dördüncüsü düzenlenecek olan ve online olarak herkesin katılabileceği Dell Kadın Girişimciler Ağıetkinliğindeki nihai konuşmacı listesini ise bugün açıkladı.

Dell, tüm dünyada kadın girişimcilerin etkinliğini ölçen ilk endeks olan Cinsiyet GEDI’yi açıklayacak. Tüm dünyadaki girişimcilerle en iyi uygulamaların ve içeriğin paylaşılması amacıyla bazı oturumlar canlı yayınlanacak.

Konuşmacılar arasında dünyanın farklı yerlerinden 50 önde gelen girişimci bulunuyor. Listede Hillary Clinton’ın eski danışmanı ve özel kalem müdürü Cheryl Mills, BM Vakfı girişimci Elizabeth Gore, Ariadne Capital CEO ve kurucusu Julie Meyer gibi bir çok yatırımcı isim var.

Intel’in eş sponsor olduğu Dell Kadın Girişimciler Ağı küresel etkinliği, tüm dünyadan önde gelen 150 kadın girişimciyi, iş dünyası liderleri ve basın mensuplarıyla bir araya getirerek, canlı girişimcilik dünyasındaki en iyi uygulamaları ve deneyimleri birbirleriyle paylaşabilecekleri, yalnızca davetlilerin katıldığı bir konferans. Dell, bu yıl ilk kez dünyanın en başarılı kadın girişimcilerin deneyimlerinin dünyadaki herkes tarafından takip edilebilmesi amacıyla etkinliği sanal ortamda da yayınlıyor olacak. Etkinlikte, kadınların sahibi olduğu işletmelerin küresel ekonomi üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekilmesinin yanı sıra etkinlikte hayata geçirilecek olan bu yılın teması “Geleceğe Yatırın” etrafında birlik sağlanmasını hedefliyor.

Konuşmacılar arasında kadın CEO’lar, şirket kurucuları ve fikir önderleri yer alıyor. Dünya ekonomisindeki önemli trendleri, büyüme stratejilerini ve küresel olarak ekonominin durumunu şekillendiren teknolojilerle ilgili fikirlerini paylaşacak olan konuşmacılar arasında şu isimler yer alıyor:

  • Cheryl Mills, Hillary Clinton’ın eski danışmanı ve özel kalem müdürü, ABD Dışişleri Bakanlığı
  • Elizabeth Gore, girişimci, BM Vakfı
  • Melek Pulatkonak, kurucu ve küratör, Turkish Women’s International Network (WIN);
  • Ayşegül İldeniz, Intel Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesi yönetim kurulu üyesi ve TÜSİAD Teknoloji ve İnovasyon grup başkanı
  • Padmaja Kumari Mewar, eş idari direktör, HRH Hotel Grubu;
  • Julie Meyer, kurucu ve CEO, Ariadne Capital;
  • Moira Forbes, yayıncı, Forbes Woman
  • Sarah Curran, kurucu, my-wardrobe.com;
  • Simone Ross, COO ve eş kurucu, Techonomy;
  • Steve Felice, başkan ve CCO, Dell;
  • Karen Quintos, başkan yardımcısı ve pazarlama tepe yöneticisi, Dell;
  • Ingrid Vanderveldt, entrepreneur-in-residence, Dell

Etkinliği Nasıl Takip Edebilirim ? 

Kadın girişimciler ve iş dünyası liderleri, LinkedInüzerinde yer alan Women Powering Business grubu üzerinden veya Twitter’da@DellBizWomen ve #DWENi takip ederek yapılan konuşmalara katılabilirler. Etkinliğe katılmayan ancak ilgi duyanlar da bazı oturumları event livestreamüzerinden canlı izleyebilirler. 

Küresel Araştırma

Etkinlik kapsamında, Dell, Küresel Girişimcilik ve Kalkınma Enstitüsü (GEDI) ile birlikte kadın girişimciliğinin tüm dünyadaki yüksek etkisini ölçmek üzere hazırlanan yeni bir endeksin sonuçlarını açıklayacak. GEDI ile yapılan ortaklık, tüm dünyada hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerdeki girişimcilik ortamını, girişimcilik ekosistemini ve kadınların girişimcilik niyetlerini ölçen ve derecelendiren yıllık bir endeks oluşturacak.

Dell Pazarlama Yöneticisi Karen Quintos, “Çalışmalarımız sırasında, kadın girişimcilerin yalnızca kendi toplumlarında değil, aynı zamanda daha geniş anlamda küresel ekonomi üzerinde yarattıkları benzersiz ‘çarpan etkisini’ ilk elden deneyimleme fırsatı bulduk. Bu noktadan hareketle, bu yılki etkinliğin temasını ‘Geleceğe Yatırın’ olarak belirledik ve kendilerini ispatlamış başarılı kadın girişimcilerin, sahip oldukları bilgi, ağ, teknoloji ve sermayeyi paylaşarak yeni kadın girişimcileri desteklemesine yardımcı olmayı hedefliyoruz ” dedi. 

Esra TavukcuGirişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Hamdi Ulukaya Dünyanın En Başarılı Girişimcisi Seçildi!

$
0
0

Chobani Yoğurt'un yönetim kurulu başkanı ve CEO'su Hamdi Ulukaya, danışmanlık firması Ernst & Young tarafından 2013 Dünyada Yılın Girişimcisi seçildi. Ulukaya, Monte Carlo'da gerçekleştirilen seromonide ödülünü aldı.

Ulukaya, her biri kendi ülkesinde yılın girişimcisi seçilen 47 farklı ülkeden seçilen 49 aday arasından ödüle layık görüldü.

2005 yılında New York'ta Chobanişirketini kuran ve 2007 yılında Chobani Greek Yogurt markasını piyasaya süren Ulukaya, altı ay içinde Amerika'nın en çok satılan yoğurt markası olmayı başardı. 1 milyar dolar ciroya ulaşan Chobani, 3 bin çalışanı ile 3 bin çalışanı ile dünyanın en büyük yoğurt fabrikasını işletiyor. Chobani marka yoğurtlar Avustralya'dan İngiltere'ye kadar farklı ülkelerde satılıyor.

Juri Başkanı Rodrigo Herrera, Ulukaya'nın girişimci ruhunun diğer girişimciler için rol model olduğunu söyledi. Cesareti ve azminin juriyi etkilendiğini kaydetti.

Hamdi Ulukayaödülü aldıktan sonra "Bu ödüle layik görülmek beni mutlu etti ve onurlandırdı, bu ödülü hayranlarımıza, çalışanlarımıza, yerel topluluklara ve sağlık profesyoneli arkadaşlarımıza adamak istiyorum. Onlar olmadan hiçbir başarımız gerçekleşmeyebilirdi.'' demiş.

Ernst & Young Küresel Stratejik Büyüme Pazarları Başkan Yardımcısı Maria Pinelli: ''Hamdi’nin her göçmenin Amerikan Rüyası olarak çağrılması oldukça haklı bir sebebe dayanıyor. Çok kısa bir sürede çok büyük bir başarıya imza attı.''

Ernst & Young Küresel Başkanı ve CEO'su Jim Turley: ''Geçmiş 26 yılda, girişimciler inovasyonu, iş yaratımını ve refahı stimule etmek için diğer gruplardan daha fazla emek sarfettiler ve bunu zorlayıcı ekonomik şartlarda gerçekleştirdiler. Hamdi, girişimcilere örnek olan vizyon ve kararlılığı özetlemektedir ve Ernst & Young 2013 yılı Girişimci Ödülüne oldukça layiktir."

Hamdi Ulukaya ve Chobani Inc Hakkında

Chobani, 2007 yılında piyasaya sunulmuş ve en ABD de en çok satılan marka yoğurt haline gelmiş. Yüzyıllarca önce kullanılan bir fazla suyu alma tekniğiyle üretilen yoğurt, sadeden mangoya, çarkıfelek meyveden çilek-muza kadar birçok tattan oluşmakta.

Hamdi Ulukaya, doğuda mandıracılıkla uğraşmakta olan bir Türk ailesine doğmuş, fakat 1994 yılında İngilizce öğrenmek ve ticaret okulu için ABD ye gitmiş. Ticaret okulunu asla bitirememiş. Bunun yerine New York taşrasında 2002 yılında feta peyniri üretmeye başlamış, bu olay ise babasının ziyaretinde peynirlerin kalitesizliğinden bahsetmesinden sonra meydana gelmiş.

Üç yıl sonra Ulukaya, kapanmış bir yoğurt fabrikasını arkadaşları bunu yapmamasını söylemesine rağmen almış ve şirketi Chobani yi kurmuş. Beş işçiyle işe başlamış ve ürünü geliştirmesi bir buçuk yıl sürmüş. 2009 yılında büyük bir mutfak toptancısı Costco ile anlaşma imzalamış ve bugün Chobani'nin yıllık satışları 1 milyar dolara yaklaşmış duruma. 3.000 kişilik bir çalışan sayısına sahip ve ürünlerini ABD'nin yanı sıra Avustralya, Birleşik Krallık 'ta da satmakta. Chobani'nin en yeni ABD üretim tesisi dünyadaki en büyük yoğurt fabrikası.

Bir göçmen olarak Hamdi Ulukaya değişikliği kucaklamaya ve toplulukları geliştirmeye inanıyor. Bu yüzden, şirketin karının %10 u şirketin yardım kurumu Shepherd's Gift Foundation'a aktarılıyormuş. Şirket aynı zamanda ABD olimpik takımının resmi sponsoru imiş. Daha fazla detay için www.chobani.com.

Bu güzel gelişme hakkında daha fazla bilgi için aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Anadolumuzun temel besin maddelerinden birisi olan yoğurdun, Türk yoğurdunun; Yunan yoğurdu sloganıyla bu başarıyı kazanması; ülke, millet ve toplum olarak "değerlerimize sahip çıkma ve onları dünyaya sunabilme (markalaştırabilme)" noktasında bizlere çok iyi bir ders veriyoraslında. Sizce de öyle değil mi?

Turkevenue.com ve AA kaynaklı derleme haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İdris Cin / Girişim Haber

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

TUSKON, 7 Kıtadan 1500 Yatırımcıyı İstanbul’a Getirdi!

$
0
0

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından tertip edilen 18. Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013 programı başladı. Programa 7 kıta 130 ülkeden katılan 1500 girişimci ve yatırımcı Türkiye’de ticaret ve yatırım imkânlarını değerlendiriyor. Ana temayı ise inşaat, inşaat malzemeleri ve mobilya sektörü oluşturuyor.

TUSKON’un; Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) katkıları ile inşaat, inşaat malzemeleri, inşaat makineleri, mobilyaya yönelik Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2013 programı, İstanbul Fuar Merkezi’nde başladı. Bu kapsamda 130 ülkeden bin 428 yatırımcı Türkiye’den bin 500 ticaret erbabı ile bir araya geldi. 20 bin adet görüşme planlanan programa bu sene ilk defa Afrika’dan Cape Verde, Seyşeller, Gine Bissau, Botswana ve Cibuti’den; Latin Amerika’dan Venezuella ve Panama’dan katılım oldu.

Program dâhilinde Filipin Ticaret Odası ile TUSKON arasında güçbirliği anlaşması yapıldı. Filipinler’den gelen yatırımcılar daha resmi görüşmeler başlamadan 3 konteyner mobilya siparişi verdi. Bini aşkın tercümanın görev aldığı toplantıda 30 ayrı dilde çeviri yapılıyor. Yabancı katılımcılar fuar alanında Türkiye’den 112 ihracatçının stantlarına gidiyor, ürün ve servislerini öğreniyor. 20 Haziran’da 3 bine yakın girişimcinin ticari görüşmelerde bulunulacağı duyuruldu.

Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü’nün detaylarını Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin bulunduğu basın toplantısında açıklayan TUSKON Başkanı Rızanur Meral, programın amacının dünyadan alıcıları Türkiye’den üreticilerle buluşturmak, ticaret yaptırmak olduğunu belirtti. Meral, “Gelenlerin tamamı mal almak için gelmiyor, yatırımla alakalı ayrı güçbirliği ortamları da çıkabiliyor.” dedi. TUSKON Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü’nde bu sene 130 ülkeden bin 200 girşimci ağırlamayı planladıklarını ancak katılımın tahmini aştığını dile getiren Meral, “130 ülkeden bin 178 firmayı temsil eden bin 428 girişimci geldi.” ifadesini kullandı. Meral, bu sene temalarının inşaat, inşaat makineleri ve mobilya olduğunu bildirdi. Türkiye’nin inşaatta dünya markası olmasının bu alanı seçmelerinden önemli bir etken olduğunu vurguladı. 20 bini aşkın ikili görüşmeye sahne olacak programa katılan yatırımcıların büyük bölümünün ilk defa Türkiye’ye geldiğini aktardı.

Rızanur Meral, bu toplantının sadece Turzim olarak Türkiye’ye katkısının THY uçak biletleri ve alacakları hediyeler dahil 10 milyon dolar civarında olacağını hesapladıklarını ifade etti.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de “Etkinliğin ihracatın tabana yayılmasında, orta ölçekli kobilerin ihracat yapmasına imkân tanıması memnuniyet verici. Uzun vadede umuyoruz ki bu köprüler Mimar Sinan’ın köprüleri gibi kalıcı olacaktır. Bunlar ticari köprü olduğu gibi dostluk köprüsü oluşturuyor.” yorumunu yaptı.

Türkiye Ticaret Merkezleri Kurulacak

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da dünya ticaretinin biraz daha daralmasından dolayı bu sene Türkiye’nin ihracatının geçen sene gibi artmayacağını dillendirdi. Çağlayan, şunları kaydetti:
“Bundan dolayı geçmişte yaptığımız gibi kaderimize razı olup yerimizde oturmayacağız. Türkiye dünyada 241 gümrük bölgesine mal gönderen bir ülke. Göndermediğimiz 2 ülkeye debu sene ihracat yaparak dünyada malımızın girmediği hiçbir gümrük bölgesi veya ülke bırakmamaya kararlıyız.”

Yeni uygulamaya koyacakları kimi faaliyetlerle ihracatı artırmayı planladıklarını vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti: “Yeni bir yol haritası açıklayacağız. Sivil toplum örgütleri ile görüştükten ve sonuçlarını aldıktan sonra gelecek günlerde bunları sizlerle paylaşacağız. Hedef ve öncelikli ülkelerin sayılarının yeniden değiştirildiği, yeni nesil destek sistemi ile önemli konulara odaklanıyoruz. Yine daha evvel söz ettiğimiz ama şu an yapmak durumunda olduğumuz bir çalışmayı bitiriyoruz yakında. Çalışmayı arkadaşlarım bana sundu. İlgili sivil toplum örgütleri ile paylaşacaklar. Türkiye Ticaret Merkezleri’ni kurma aşamasındayız. Bilhassa ihracatımızın daha gerilerde olduğu gemi ile 30-35-40 gün alan, tedarik güçlükleri çektiğimiz ülkeler ile ilgili bir yapılanma söz konusu. Türkiye Ticaret Merkezleri ile bir taraftan depolama sistemleri kurulacak, o deporlarda ülkelerde en çok ihtiyaç duyulan ürünleri sektörlerimiz direk sivil toplum örgütlerinin kendisi; biz Ekonomi Bakanlığı olarak da onlara maddi manevi katkı sunacağız. Ama bunu sivil toplum örğütleri bir şirket kurarak kendileri yapacak.”

İstenhaber kaynaklı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bu haberi beğendiyseniz RSS kaynağımıza abone olun, diğer haberleri kaçırmayın!

Viewing all 43 articles
Browse latest View live